Kansere çare bulabilecek miyiz?

Kansere çare bulabilecek miyiz?

Kansere çare bulabilecek miyiz?

Hepimiz kişisel olarak ya da akraba ve arkadaşlar aracılığıyla kanserden etkileniyoruz.Kanser, Amerika Birleşik Devletleri’nde kalp hastalığının hemen arkasındaki ikinci katildir.Tedavi ile ilgili sorunlardan biri, tek bir kanser türü olmamasıdır.Kanser gerçekte yaklaşık iki yüz hastalıktan oluşan bir çeşittir.Ancak hepsinin ortak bir yanı vardır: hücrelerin anormal ve kontrolsüz büyümesi.Kanser, hücre bölünmesinin çılgına dönmesidir!Büyüme ve tümörler vücut dokusunu tahrip eder ve vücudun diğer bölgelerine yayılabilir.

Genetiğin kanserde ne kadar rol oynadığını belirlemek için Norveç, İsveç ve Danimarka’da neredeyse doksan bin ikizin yer aldığı geniş bir çalışma yapıldı.İkizler çalışma için ideal konulardır çünkü benzerdirler ve tek yumurta ikizleri durumunda neredeyse aynı genetik yapıları vardır.Araştırmacılar, genlerin bir zamanlar sandığı kadar büyük bir rol oynamadığını keşfettiler.Bir çift ikizin paylaşmadığı çevresel faktörler çok daha önemlidir.Sigara içmek, çok fazla yemek yemek, yanlış yiyecekler yemek, egzersiz yapmamak, kirlilik ve radyasyona maruz kalmak genetikten çok daha önemli faktörlerdi.Genel olarak kendilerine daha iyi bakan ikizlerin, kardeşleriyle aynı kansere yakalanmama şansı yüzde 90’dı.

Çalışma, kansere yakalanma konusunda biraz kontrolümüz olduğunu ve riski azaltabileceğimizi gösteriyor.Erken teşhis, kanserlerin iyileşme oranında büyük rol oynar.Çoğu durumda, soluduğumuz hava ve içtiğimiz su sadece otuz kırk yıl öncesine göre çok daha iyidir.Ancak gidecek uzun bir yol var.Yediğimiz yiyeceklerde çok sayıda abur cubur kimyasalları almaya devam ediyoruz.Örneğin kraker, dondurma, gazoz veya etlerin üzerindeki içerik etiketlerine bir göz atın.Diyetlerimiz çok fazla yağ ile dolu.Arabalarımız, kamyonlarımız ve kömürle çalışan elektrik santrallerimiz havaya tonlarca kimyasal madde püskürtür.Temizlik malzemelerimiz, plastiklerimiz ve diğer birçok ev eşyalarımız düzinelerce sert kimyasal içerir.

Kansere yakalanmamak için neler yapılmalıdır?

Erken teşhisin yanı sıra, kanserle savaşmak için iki yaklaşım var gibi görünüyor.Birincisi, kanser hücrelerini öldüren ve nüksleri önleyen özel hücrelerin üretimini tetikleyerek hastanın bağışıklık sistemini güçlendirmeyi amaçlayan aşı yaklaşımı var.Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç İdaresi kanseri önlemek için iki tür aşıyı onayladı: karaciğer kanserine neden olabilen hepatit B virüsüne karşı aşılar ve rahim ağzı kanserine neden olan virüse karşı aşılar.Çocuk felci ve çiçek hastalığı için aşıların yaptığı gibi kanser için de aynısını yapacak evrensel bir aşı bulabilecek miyiz?

İkinci yaklaşım, tümörlere kan akışını kesmeyi amaçlamaktadır.Avastin gibi ilaçlar, tümörleri besleyen yeni kan damarlarının oluşumunu engeller.Bu, tam olarak anlaşılmamış çok sayıda karmaşık biyolojik süreci içeren aşı fikrinden daha basit bir yöntemdir.

Birkaç doktoru kanser tedavisinin görünümü hakkında sorguladım ve hepsi temelde aynı şeyi söyledi.Bazıları diğerlerinden daha fazla olmak üzere, tüm kanser türlerinin tedavisinde büyük ilerleme kaydettiğimizi düşünüyorlar.Yirmi ila elli yıl içinde çoğu kanserin tedavisine sahip olacağımızı düşünüyorlar.Birkaç kanser hücresini bile tespit edebilecek tekniklerimiz ve cihazlarımız olacak ve bu hücrelerin peşinden gidecek araçlara sahip olacağız.En zor kanserler, AIDS gibi bağışıklık sistemini tehlikeye atan veya bağışıklık sistemine saldıran türler olacaktır.

Karaciğer kanseri hakkında ilginç bilgiler

Bu kısa video’yu izleyerek karaciğer kanseri hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.

Facebook ve Twitter adreslerimizden bizi takip etmeyi unutmayın.

Bu konu ile alakalı soru sormak için hemen tıkla

yorumlarınız Disqus tarafından saklanır.