Uranyum nedir? Özellikleri nelerdir?
Uranyum hakkında kısa bilgi
Kısa Bilgi
Uranyum nedir?
Uranyum elementini mutlaka duymuşsunuzdur ve her duyduğunuzda bir miktar tüyleriniz ürpermiştir Bu ismi duyunca aklınıza gelenlerin tehlike, radyoaktivite ve ölüm gibi kelimeler olması çok normal. Peki bu kadar korkutucu olarak bilinen ve nükleer santrallerde kullanılan hatta bombası bile yapılan bu kadar güçlü bir madde gerçekte ne kadar ölümcül ? Uranyum, 1789’da Alman asıllı kimyacı olan Martin Heinrich Klaproth tarafından pitchblende cevherinin analizi yapılırken keşfedilmiştir. Fakat Klaproth, elde ettiği bu tozun uranyumun element hali olduğunu sanmış ve ismini 1781’de William Herschel tarafından keşfedilen gezegen olan Uranüs’ten esinlenerek Uranyum olarak belirlemiştir. Atom numarası 92 olan, ‘’U’’ harfi ile gösterilen bu maddenin kendi başına bir etkisi yoktur fakat parçalanması veya elektromanyetik ışımaya uğraması durumunda etrafına ölümcül hasarlar bırakabilir. Bu parçalanmada ortaya çıkan radyasyon ve ışımalar zararın temelini oluşturmaktadır. Uranyumun fiziksel ömrü çok ama çok uzundur. Neredeyse güneş sistemimizin yaşı kadar ömrü vardır diyebiliriz. Peki bu kadar özellikli bir madde hayatımızın her alanında olup bizi neden öldürmüyor?
Uranyumun özellkleri nelerdir?
Uranyum yüksek bir yoğunluğa sahip olmakla beraber, çelikten daha yumuşak ve ısıtıldığında kolayca yanabilen bir maddedir. Hatta soğuk su ile çok iyi parçalanması durumunda tepkimeye bile girebilir. Aynı şekilde hava ile temas edip uranyum okside dönüşebilir ki bu bizim sonumuz olacaktır. Oysa uranyum kayalarda, toprakta, suda hatta havada olan bir maddedir. Öyleyse nasıl oluyor da ölmüyoruz? Neden hiç bir tehlike yaratmıyor biz insanlar için? Yoksa bugüne kadar yanlış mı biliyorduk? Doğada bulunan uranyum, yağan yağmurla birlikte, özellikle şiddetli olan yağmurlarda bitkilere, toprağa ve neredeyse yediğimiz her şeye temas ediyor. Ancak endişelenmeyin, günlük aldığımız bu madde bize zarar veremeyecek kadar yetersiz.
Uranyum nasıl alınır?
Vücudumuz aldığımız uranyumu sindirim sistemi vasıtasıyla %99’a kadar dışarı atıp hızlı bir şekilde vücudumuzu temizliyor. Fakat bu miktar önemsenmeyecek boyutlarda, peki ya fazlasını alırsak? Örneğin 25 miligram olarak tüketilen uranyum, günler hatta saatler içinde böbreklerinize hasar vermeye başlayacaktır. Bir 25 miligram daha almanız halinde böbreklerinize elveda diyebilirsiniz. Bu miktar beyin fonksiyonlarının yavaşlamasına ve hatta durmasına neden olabilir. Bunları yaşamadıysanız ve kendinizi şanslı hissediyorsanız, acele etmeyin çünkü çağımızın hastalığı kansere yakalanma riskiniz zaten çok fazladır. İşlenmemiş uranyum şu zamana kadar yiyen kimsenin ölümüne sebep olmadı. Fakat bu tabii ki Uranyumun tüketilebilir bir madde olduğu anlamına gelmiyor Aslında, uranyum yemek, biz normal hayatları olan insanlar için, ona maruz kalmanın en yaygın yollarından biridir. Patates ve şalgam gibi mahsuller uranyum bakımından zengin yiyecekler arasındadır. Dünya Çevre Koruma Dairesi’ne göre, ortalama bir insan günde ortalama 0.07 ila 1.1 mikrogram uranyumu zaten tüketmektedir.
Uranyum hakkında ilginç bilgiler
Bu kısa video’yu izleyerek Uranyum hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
Facebook ve Twitter adreslerimizden bizi takip etmeyi unutmayın.
Bu konu ile alakalı soru sormak için hemen tıkla