İdeoloji nedir? Siyaset biliminde ne anlama gelir?
İdeolojiler hakkında kısa bilgi
Kısa Bilgi
İdeoloji nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır?
İlk defa Fransız düşünür Destutt de Tracy tarafından kullanılan İdeoloji kavramının tek ve kesin bir anlamını söylemek oldukça zordur. Zaten bir kavramı da kesin bir tanımın sınırlarına hapsetmek, o kavramın tam manasıyla anlaşılmasını oldukça engelleyecektir. Şimdi ideolojinin temel özelliklerinden yola çıkarak anlamaya çalışalım. İdeoloji bir yönüyle inanç sistemidir Bir ülkedeki hakim yönetici sınıfın fikirlerini meşrulaştırmak amacı resmi bir şekilde ayrıcalık tanınmış fikirler bütünüdür. İdeoloji, sınıfsal ve sosyal çıkarları dışa vuran eylem amaçlı fikirler bütünüdür. Bir sınıfa ait ortak aidiyet kazandıran düşüncelerdir. En genel tanımıyla ideoloji, dünyadaki bazı olay ve olgulara belirli bir pencereden bakmamıza imkan veren ve organize siyasal davranışta bulunmamıza temel sağlayan nispeten tutarlı fikirler demetidir. İdeolojiler dünyaya nasıl bakmamızı sağlayan ortak bir dünya görüşü sunar. İdeolojiler vesilesiyle insanlar içinde yaşadıkları toplumu ve toplumsal olayları algılarlar ve ona göre değer yargıları geliştirirler. Hangi siyasi partiye oy vereceği mizi, hangi haber kanallarını izleyeceğimizi hangi bilim adamlarına inanacağımızı ideolojimiz şekillendirebilir. Kimi zaman ideoloji, bir ülkedeki iktidar olan siyasi oluşumun, kendi iktidarını sağlamlaştırmak için kullandığı bir araçtır. Benzer bir düşünceyle Karl Marx’a göre ideoloj , Görünüşte antıklı olan, fakat gerçekte bir toplumdaki egemen sınıfın çıkarlarını haklılaştırmaya yarayan fikirler sistemidir. Marx, ideolojiyi “gerçeği ters yüz etme” işleviyle değerlendirmiştir. Ona göre Egemen sınıf ideolojiyi, tahakküm altındaki sınıfları yanıltmak ve onları gerçeklerden uzaklaştırıp kendilerine bağlı kılmak için kullanmaktadır. Bir ideolojinin eylemsel boyutu, onu savunan ve geliştiren destekçilerin hareketleriyle belirlenebilir. İdeolojilerini savunanlar onun gerçekleşmesi için hayatları pahasına mücadele edip gerekirse o uğurda hayatlarını da verebilir. Örneğin Sovayet ihtilalinde Bolşevik ideolojisi taraftarları yani “kızıllar”, karşıt görüşü savunan “ beyaz”larla şiddetlice savaşmışlardır. İspanya da farklı ideolojiler arasında 1936’dan 1939’a kadar süren savaşta yaklaşık bir milyon kişi Türkiye’de uzun yıllar zıt görüş taraftarları neticede ülkenin hem maddi sermayesi hem de insan sermayesi uzun yıllar heba olmuştur. Din ve ideoloji bazı ortak noktalara sahiptir. He ikisinde de taraftarları belli bir hayat tarzına kendini adamıştır.
İdeolojinin devlet için önemi nedir?
Her ikisi de toplumdaki temel sorunların, sadece kendi perspektifinden olaylara bakılınca çözüleceğini ileri sürer. Hem din hem ideoloji topluma kendi inandığı istikamette yön vermeye çabalar. Bu yönün bilimsel olup olmamasına veya karşıt fikirdekileri rahatsız edip etmemesine dikkat etmezler. Yani her ikisi için sadece kendi taraftarları vardır. Din ve ideoloji arasında bazı ayrımların olduğu da unutulmamalıdır. Dinin kendi kutsalları vardır ve bu kutsallara akılla değil inançla ulaşılabileceğini iddia eder. Belli bir ibadet yöntemi vardır. Oysa ideolojiler sanayi devriminden sonra çıkmış Seküler yapılardır. Bazen ideoloji ve dinler aralarındaki ayrıma rağmen ortak bir fikirde birleşebilir. Bu dinlerin bir siyasal ideoloji haline gelmesidir. Örneğin Osmanlı döneminde başlayan İslamcılık akımı din ve ideolojinin birleşmiş halidir. Medya, ideoloji ile işbirliği içerisinde olan önemli alanlardan biridir. Medya olayları halka olduğu gibi aktarmaktan ziyade kendi kurumsal ve ideolojik yapılarına uygunlaştırarak ifade eder. Haber yapılırken, gazetecinin gerçekliğe ilişkin hangi öğeleri ne tür kaygılar sonucu haber metnini oluşturmak için alıkoyacağı veya haber dışı bırakacağı ideolojisiyle şekillenir. Haber yapılırken habere konu olan durum, haber merkezinin siyasi ideolojisine göre değiştirilir. Bu nedenle hakim ideolojiye yakın haber merkezleri ülkede hiçbir sorun olmadığını her şeyin refah içinde olduğunu sürekli empoze etmeye çalışarak kötü olan tüm haberleri ayıklar. Bunun karşısında muhalif ideolojinin hakim olduğu haber kanalları, ülkenin kaosta olduğunu iyi olabilecek hiçbir şeyin olmadığını empoze ederek iyi olan tüm haberleri ayıklar. İster hakim isterse muhalif olsun ideolojiler gerçekliği olduğu gibi değil, kendi ideolojisini destekleyecek şekilde eğip-bükerek aktarır. İdeolojilerin en büyük etkilerinden birini sinema sektöründe görüyoruz. Dünyanın kendisiyle sanatsal anlamda iletişim kurduğu dillerden birisi olan sinema, hazırlık aşamasında ele aldıklarını olduğu gibi aktarmaz.
İdeoloji ne işe yarar?
Senaryoya konu olan toplumsal olaylar, ideoloji tarafından değiştirilmiş olarak yeniden üretime sokulur. Örneğin Türkiye’de 1980’den öncesinin anlatıldığı bir film sol ideolojiyle anlatıldığında farklı sağ ideolojiyle anlatıldığında farklı bir sonuç çıkar. Toplumsal yapıda, giyim tarzından hobi alışkanlıklarına, yürümeden selam verme tarzına hatta sakal/bıyık şekline kadar birçok ideolojik gösterge bulunmaktadır. Her ideoloji beraberinde yaşam paketleri getirir. Yani yaşam boyu kabullenip uyması için bir yaşam tarzı sunar. Birazda bilim ve ideoloji arasındaki ilişkiye değinelim Bu ilişkiyi en detaylı açıklayan Amerikalı Fizikçi Thomas Kuhn olmuştur. Kuhn’a göre bilimler hakim paradigmalara göre şekillenirler. Peki paradigma nedir? Paradigma, bilim adamının dünyaya bakışını şekillendiren, ona araştıracağı alanın sınırlarını çizmesi için fikirsel bir çerçeve çizen dönemin hakim ideolojisidir. Örneğin ortaçağ Avrupa’sında bilimin yönünü tayin eden hakim ideoloji, Hristiyan öğretilerine göre şekilleniyordu. Yani bir şeyin bilim olup olmadığına Hristiyan anlayışa göre cevap veriliyordu. Aydınlanma hareketiyle beraber bilim artık prangalarından kurtulmaya başlamıştır. Bu dönemin hakim paradigması pozitivizm oluştur. Artık bir şeyin bilimin konusu olması için deney ve gözlemle ölçülebilmesi gerekiyordu. işin ilginç tarafı her paradigma bir öncekini neredeyse bilim dışı ilan etmiştir. Yani anlayacağınız bugünün bilimi gelecekteki paradigmalar tarafından hurafe olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla yapılabilecek en mantıklı yol bilimin üzerindeki ideolojik baskıları ortadan kaldırmaktır. Bazıları, günümüzde ideolojilerin artık eski gücünü yitirdiğine ve ortadan kalmaya başladığına inanıyor. Örneğin Raymond Aron ve Daniel Bell adlı üşünürler yirminci yüzyılı, ideolojilerin son bulduğu bir asır olarak değerlendirmişlerdir. Onlara göre, geleneksel sağ ve sol ideolojiler gelişen teknoloji ve toplumsal dönüşümler neticesinde önemini ve etkisini yitirmiştir. Kapitalizmin dönüşümü neticesinde artık ideolojisiz pragmatik siyasi partiler gücünü arttırmaktadır.
İdeoloji hakkında ilginç bilgiler
Bu kısa video’yu izleyerek İdeoloji hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
Facebook ve Twitter adreslerimizden bizi takip etmeyi unutmayın.
Bu konu ile alakalı soru sormak için hemen tıkla