Yiyecekler tarafından hangi vücut sıvısının asitliği değişir?

Kısa Bilgi

Yiyecekler tarafından hangi vücut sıvısının asitliği değişir?
- Kan asidik midir?
- Fazla asit hakkında ilginç bilgiler

Yiyecekler tarafından hangi vücut sıvısının asitliği değişir?

Gıda alımına tepki olarak önemli ölçüde değişen pH veya asitlik seviyesine sahip tek vücut sıvısı idrardır.Tabii ki, gece geç saatlerde Tv tanıtımlarını izlerseniz veya ‘alternatif tıp’ dergilerini okursanız bu izlenimi alamayabilirsiniz.Bunlar ‘asidik kan’ ın neden olduğu hastalıkların korkunç bir resmini çiziyor ve fazla asidi nötralize etmek için alkali su üreten cihazları teşvik ediyorlar.Hepsi saçmalık.Alkali su içmek kanınızın pH seviyesini değiştirmez.

Kan asidik midir?

Kan bir tampon sistemidir, yani pH seviyesini çok az değişiklik ile yaklaşık 7.4’te tutar.Gerçekten de, 0,4 birimlik bir düşüş veya yükselme, potansiyel olarak ölümcül bir durum yaratır.Kandaki fazla baz, karbondioksiti soluduğumuzda ürettiğimiz karbonik asit tarafından hızla nötralize edilir ve kemiklerimiz tarafından salınan kalsiyum, fazla asidi nötralize eder.

Bazı yiyeceklerin asit veya alkali kalıntısı olabileceği doğrudur;Bunu yiyeceği yakarak küle çevirerek belirleyebiliriz.Bu, yiyeceğin mineral içeriğinin bir fonksiyonudur.Örneğin kalsiyumun varlığı bir alkali kalıntısına yol açarken, proteinlerde yoğun şekilde bulunan kükürt, yiyeceği asidik hale getirir.Bunun nedeni, sülfürün vücutta oksitlenerek sonunda sülfürik asit oluşturabilmesidir.Bu tür bir asitliğin tamponlanmış kan üzerinde hiçbir etkisi yoktur, ancak idrarın pH’ını değiştirebilir.

Vücudumuz mineralleri tamponlu bir sistem olmayan idrarla atar.Bazı gıdalardaki klor, fosfor ve sülfür asidik bir kalıntı bırakır;bu yiyecekler ekmek, tahıl, yumurta, balık, et ve kümes hayvanlarını içerir.Çoğu insanın düşündüğünün aksine sitrik asit böyle bir kalıntı bırakmaz çünkü vücudumuz onu tamamen metabolize eder.Ancak kızılcık, metabolize edemediğimiz bir asit içerir ve idrara geçer.Bu tür bilgiler hangi koşullar altında önemlidir?Birisi kalsiyum ve magnezyum fosfat, karbonat veya oksalatlardan oluşan böbrek taşlarından muzdarip olduğunda.Bu tuzlar alkalide çözünmez ve bu nedenle idrar alkali olduğunda oluşma olasılığı daha yüksektir.

Böbrek taşı hastaları, asitli idrar üreten bir diyetten faydalanabilir.Ürik asit ve sistin taşları asidik koşullar altında oluşur ve alkali kalıntı diyet buna karşı koyar.Çoğu meyve ve sebze alkali kül üretir, ancak mısır ve mercimek asit oluşturur.Alkali su içmek bu sorunların hiçbirini çözmez.Kanın asitliğini değiştirerek hastalıkları tedavi eden su üretmek için tasarlanmış makineler tam bir aldatmacadır.