Robotlar işlerimizi elimizden alacak mı?
Yapay zeka ve robotlar artık çok akıllı
Kısa Bilgi
Yapay zeka ne kadar zeki?
Yapay zekanın ne kadar hızlı geliştiğini ve gelecekte de ne seviyelere gelebileceğini artık bilmeyen yok. Ancak bu robotların beyinlerinden ziyade, fiziksel özellikleri sanki çok daha geriden geliyormuş gibi görünüyor. Evet, bizden daha iyi hesaplamalar yapıp bizim yıllar geçse de içinden çıkamayacağımız problemleri çözüyorlar. Ancak çok daha basit olan yürüme, dengede durma, bir kapı kolunu açma gibi işleri yapmakta oldukça zorlanıyorlar. Dünyanın teknoloji devi Japonya, sizinde bildiğiniz gibi teknoloji ve robotlar konusunda oldukça ileride. Mart 2011’de meydana gelen, 9 büyüklüğündeki Tohoku depreminden sonra dalga boyları 37 metreyi bulan bir de tsunami meydana gelmişti. Bu da yetmiyormuş gibi ardından bir felaket daha… Fukuşima nükleer santrali kazası. İşte bu kaza yaşanırken Japonlar onlarca yıldır geliştirdikleri robotlarını bu kazanın meydana getirdiği zararları önlemek için kullanmak istediler. Patlamalar bölgeyi tehlikeli miktarda radyoaktif hale getirmişti ve bazı vanaların kapatılıp bazı düğmelere basılması gerekiyordu. Yoksa erime daha fazla olacak ve atmosfere salınan radyoaktif partiküller ülkeleri hatta kıtaları aşacaktı. Ancak bu göreve insanların gönderilmesi o insanları aynı zamanda ölüme de göndermek demekti. İşte bu yüzden bu vanaların kapatılması, sızıntıların engellenmesi işlerini hiçbir radyoaktif salınımdan etkilenmeyen robotlar yapamaz mıydı? Yapabilirdi. Ancak olmadı. Çünkü bu iş göründüğünden çok daha karmaşıktı. Ve gerçek sanal ortamda tasarlanan programlardan oldukça farklı işliyordu. Bir insan için yürümek, koşmak, bir kapıyı açmak ya da merdivenleri çıkmak ne kadar da basit bir iş değil mi? Bunları yaparken düşünüyor muyuz? Önce sağ ayağımı atmalıyım. Sonra da solu. Kapı kolunu açabilmem için, kolu uç kısmından yaklaşık 45 derecelik bir açıyla aşağıya doğru çevirmeliyim. Merdivenleri çıkabilmem için önce her basamağın yüksekliğini hesaplayıp, buna göre ön bacak kaslarımı çalıştırdıktan sonra adımımı atabilirim. Böyle anlatınca aslında biz bayağı zor işler yapıyormuşuz ya.
Robotlar işsizliği artıracak mı?
Biz hesaplamıyoruz. Bunların hepsi bizim için sadece refleks. Ancak onlar hesaplamak zorundalar. Robotlar icat edip onların gündelik işlerimize yardım etmesi aslında çok daha öncelerde de hayal ediliyordu. Ancak o yıllarda işler bugünkünden çok daha zordu. Bu yüzden bilim insanları robotların donanımsal özelliklerinden çok yazılımsal özelliklerine yöneldiler. Önce bu konuda uzmanlaşıp daha sonra onları yürütmek, daha mantıklı gibi görünüyordu. Öyle de oldu. Bu kadar basit. Peki bir robotu hareket ettirmenin en akılcı yolu nedir? Aynı biz insanlar gibi iki ayağı iki elinin olmasını sağlamak mı? Yoksa ayak yerine tekerlekler mi kullanılmalı? Ya da 5 parmağı olan eller yerine, bir isviçre çakısı takılsa daha işlevsel olmaz mı? Elbette bunun cevabı sizin o robotu ne için kullanacağınıza bağlı. Ancak size ev işlerinde yardım edecek ya da bir felaket durumunda sizi gelip göçük altından falan çıkaracaksa o zaman elbette bir insan ebatlarında ve insana benzeyen uzuvlara sahip olması daha mantıklı olacaktır. Neticede her şey bizler için bizlere göre tasarlandı değil mi? Kapıların boyu, muslukların yeri, merdiven basamaklarının yüksekliği hepsi insana göreyse robotlarda insanlara benzeyebilir. Merhaba Maggie. Merhaba seni görmek çok güzel. Kendini tanıtabilir misin? My name is Maggie. Bir insan için bile yürümek aslında yıllar alan bir sürecin sonucu. Hepimiz bir zamanlar emekliyorduk. Daha sonra bir iki adım atmaya başladık.
Robotlar işlerimizi ne zaman elimizden alacak?
Şimdi de yürüyoruz hatta koşuyoruz. Ancak bugünkü robotların bu işleri yapabilmesi için, birkaç yıldan çok daha fazlası gerekiyor. Uzun yıllardır Amerika merkezli Boston Dynamics tarafından geliştirilen bu robot bunun bir örneği. Emsallerinden farklı olarak yürümek, koşmak, yıkılmadan dengede durmak, kapıları açmak ya da yük kaldırmak gibi karmaşık işleri yapabiliyor. Ancak bu seviyelere gelmesi elbette kolay olmadı. Daha basit robotlara göre iş insansı bir tasarıma geldiğinde, yazılım ile donanım arasında mükemmel bir bağ kurulması gerekiyordu. Bir robotun yürüyebilmesi demek ayağını yere doğru zamanda, doğru senkronizasyonla ve gerektiği kadar basınçla basması ve bunu tekrar etmesi demekti. Hemde herhangi bir engelle karşılaştığında bunu hemen çözümleyip dengesini kurmalı ve yoluna devam etmeliydi. Bu ince hesaplarını yapabilmesi için robotun nasıl hareket edeceğini söyleyen kod satırları gerekiyordu. Ve bu kod satırlarını çözümleyen bir de tercüman. Yani İngilizce kod satırları, 1’ler ve 0’lara dönüşsün ki Atlas’ta bunu anlayıp ona göre hareket etsin. Atlas’ı çalıştırmak 2 milyon satırdan fazla kod istedi. 500 bini sadece bir ayağını diğerinin önüne koyabilmesi içindi. Atlas’ın ayakta durabilmesi tüm bu satırların yani yazılımların ve uzuvların yani donanımın mükemmel bir uyum içinde çalışmasına bağlıydı. Elbette bu derece karmaşık işler yapabilen robotları mükemmelleştirmek daha yıllar sürecek ancak daha basit ve sıkıcı işleri yapan robotların sayısı günden güne artıyor. Bir araba fabrikasında çalışan ve parçaları birleştiren robotlar gibi Ya da bir banttan gelen karışık ürünleri düzene koyan bu kollar da olabilir. Peki robotların sayısının artması gelecekte işsizliğin artmasına mı sebep olacak? Yoksa teknoloji yeni iş kolları yaratıp işsizliğin azalmasına mı yardım edecek? Aslına bakarsanız şu anda eğer gerekli becerilere sahipseniz teknoloji ve robotlaşma sizi işsiz bırakacak bir düşman değil sizin dostunuz olabilir. Çünkü robotlar kendi başına çalışabilmek için bile insana ihtiyaç duyarlar. Yani ancak siz onları programlarsanız, tamir ederseniz ve ne yapması gerektiğini söylerseniz, onlar işlerini yapabilirler. Yalnız altını çizerek tekrar söylüyorum. Bu şuan için böyle ve muhtemelen yakın gelecekte de böyle olmaya devam edecek. Peki ya daha sonra?
Robotların hakkında ilginç bilgiler
Bu kısa video’yu izleyerek Robotların hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
Facebook ve Twitter adreslerimizden bizi takip etmeyi unutmayın.
Bu konu ile alakalı soru sormak için hemen tıkla