Da Vinci parlaması nedir?
Kısa Bilgi
Da Vinci parlaması nedir?
Leonardo da Vinci, yaklaşık 1509 yılında yazdığı ve şimdi Codex Leicester olarak adlandırılan defterinde, ‘yeninin kollarındaki eski Ay’ olarak bilinen güzel fenomenin kökenini doğru bir şekilde açıklıyor.
Zayıf bir şekilde aydınlatılmış ay diski, hilal şeklindeki Ay’ın boynuzları arasında görülebilir ve bu, en çok akşam gökyüzünde Yeni Ay’dan birkaç gün sonra görülür. Ayrıca Yeni Ay’dan birkaç gün önce de görülebilir, ancak daha sonra şafak öncesi gökyüzünde ince hilal yükselirken daha az insan tarafından görülür.
Bir zamanlar ‘külden ışık’ olarak adlandırılan (artık Venüs gezegeninde kaynağı bilinmeyen benzer bir fenomen için kullanılan bir terim), etki bugün tam olarak bu olduğundan ‘dünya ışığı’ olarak biliniyor. Kendinizi hilal şeklindeki bir Ay’ın karanlık kısmında bir yerde durduğunuzu hayal ederseniz, gökyüzünüzdeki en parlak nesne Güneş değil (çünkü bu sizin ufkunuzun altındadır), Dünya olacaktır. Dahası, gezegenimizin diski ay gözlemcilerini gördüğümüz ay evrelerinin tersini gösterdiğinden, tam bir Dünya olacak. Yeni Ay, tam Dünya’ya eşittir vb. Tam Dünya, özellikle görünür yarım küresi üzerinde önemli bir bulut örtüsü olduğunda, son derece parlak bir nesnedir. Böylece, Dolunayın karasal manzarayı aydınlatmasından çok daha fazla Ay’ın karanlık yüzeyini daha fazla aydınlatır.
Gezegen Parlaması nedir?
İklimbilimciler ve gökbilimciler, toprak ışığını şaşırtıcı derecede faydalı bir araç olarak görüyorlar. İklim değişikliğinin etkilerini inceleyen bilim adamları, parlaklığını izleyerek, küresel bulut örtüsündeki varyasyonların sürekli bir tahminini elde edebilirler. Teknik, bulut örtüsünün hemisferik bir temelde değerlendirilmesine, örneğin hava durumu uydularından gelen verilerle yapılabileceğinden çok daha kolay bir şekilde izin verir. Dünya ışığı verilerini uzay tabanlı bulut ölçümleriyle birleştirmek, Dünya’nın ışığı yansıtma kapasitesinin çok yüksek hassasiyetli tahminlerini verir. Bu gözlemler, 1984 ile 2000 yılları arasında Dünya’nın sabit bir kararma geçirdiğini, ancak o zamandan beri yeniden aydınlandığını ortaya çıkardı. Bunun küresel ısınmayla nasıl bir ilişkisi olduğu hala araştırılmaktadır.
Dünya parlaması nasıl görülür?
Dünya parlaması ayrıca parlaklığından daha ince bilgiler taşır. Her tür radyasyon gibi, gökkuşağı spektrumu kendisine kilitlenmiş kodlu sinyallere sahiptir ve bu durumda Dünya’nın yüzeyindeki ve atmosferindeki koşullarla ilişkilidir. Özellikle ışık, su, oksijen ve diğer yaşamı sürdüren bileşiklerin imzalarını içerir ve gezegenin yaşanabilir olduğunu ortaya çıkarır. Dahası, toprak ışığının kızılötesi spektrumu, ister taze ister yeşil, ister kuru ve solmuş olsun, bitki yaşamı ve durumunun bir teşhisi olan ‘bitki örtüsünün kırmızı kenarı’ adı verilen bir şeyi açığa çıkarır. Bu sözde ‘biyobelirteçler’, canlı organizmaların varlığını sadece gezegenimizin ortalama ışığına bakarak tespit etmemize izin veriyor.
Uzaktaki yıldızlar etrafında Dünya benzeri gezegenleri görüntüleyebilen yeni teleskoplar inşa edildiğinden, bunun önemi önümüzdeki birkaç yıl içinde ortaya çıkacak gibi görünüyor. Henüz keşfedilmemiş gezegenlerin gökkuşağı spektrumlarını Dünya’nınkilerle karşılaştırarak, atmosferik koşulları ve üzerlerinde yaşam olup olmadığı hakkında iyi bir fikir edinebiliriz. Hatta atmosferlerinde endüstriyel kirleticilerin keşfedilmesi, akıllı yaşamın varlığını ortaya çıkarabilir. Bu gerçekten milenyumun keşfi olurdu.
Eski Ay hakkında ilginç bilgiler
Bu kısa video’yu izleyerek eski ay hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
Facebook ve Twitter adreslerimizden bizi takip etmeyi unutmayın.
Bu konu ile alakalı soru sormak için hemen tıkla