Uzay Yarışında Amerika mı Rusya mı
2. Dünya savaşının ardından, 20 yüzyılın ortalarına doğru dünyada yeni bir çatışma şekillenmeye başladı.
Kısa Bilgi
- Soğuk Savaş adı verilen bu süreç dünyanın en önemli iki gücü olan, Demokratik Kapitalist Amerika Birleşik Devletleri ve Komünist Sovyet Rusyayı karşı karşıya getirdi. 1950’lilerin başına gelindiğinde uzay bu çatışma için başka bir dramatik sahne oldu. Her iki güç de, teknolojik, askeri üstünlük ve politik ekonomik sistemlerinin üstünlüğünü bu yolla kanıtlamaya çabaladılar. Sovyet Rusya’nın uzay yarışına önde başlaması , Amerikan kültürel yapısında köklü değişikliklerin yaşanmasına ve teknoloji üzerine eğitim sisteminin baştan yaratılmasına sebep olacaktı. Tarih 4 Ekim 1957 Kıtalararası balistik füze Sovyet R-7’nin insanoğlunun ilk uzay aracını dünyanın yörüngesine yerleştirdiği gün. Sputnik, bir diğer adıyla Gezgin isimli uydunun başarılı bir biçimde uzaya gönderilmesi kuşkusuz sürpriz olmuştu ve bu hoş bir sürpriz değildi. Amerika Birleşik Devletlerinde uzay, ulaşılacak yeni bir sınır ve Amerikan geleneklerine göre araştırmacı ruhlarının bir yansımasıydı. Bu nedenle Sovyetler karşısında çok fazla zaman ve imkan kaybetmek istemiyorlardı. Aynı zamanda Sovyetlerin R-7 füzesi, bir nükleer bombayı Amerika topraklarına kadar taşıyabilecek güce sahipti ve Amerikan hükümeti bu durumun sovyetlerde bir öncelik olarak konuşulduğuna dair istihbarat alıyordu.
- 1958 yılında roket mühendisi Wernher Von Braun’ın öncülüğünde Amerika kendi uydusu olan Explorer 1’i yörüngeye yerleştirmişti.
- 1961 ve 64 yılları arasında, NASA’nın bütçesi %500 oranında bir artış göstermiş, ay programında 34 bin NASA, 375 bin özel şirket çalışanı görev almıştır.
- Uzay hakkında ilginç bilgiler
Soğuk Savaş adı verilen bu süreç dünyanın en önemli iki gücü olan, Demokratik Kapitalist Amerika Birleşik Devletleri ve Komünist Sovyet Rusyayı karşı karşıya getirdi. 1950’lilerin başına gelindiğinde uzay bu çatışma için başka bir dramatik sahne oldu. Her iki güç de, teknolojik, askeri üstünlük ve politik ekonomik sistemlerinin üstünlüğünü bu yolla kanıtlamaya çabaladılar. Sovyet Rusya’nın uzay yarışına önde başlaması , Amerikan kültürel yapısında köklü değişikliklerin yaşanmasına ve teknoloji üzerine eğitim sisteminin baştan yaratılmasına sebep olacaktı. Tarih 4 Ekim 1957 Kıtalararası balistik füze Sovyet R-7’nin insanoğlunun ilk uzay aracını dünyanın yörüngesine yerleştirdiği gün. Sputnik, bir diğer adıyla Gezgin isimli uydunun başarılı bir biçimde uzaya gönderilmesi kuşkusuz sürpriz olmuştu ve bu hoş bir sürpriz değildi. Amerika Birleşik Devletlerinde uzay, ulaşılacak yeni bir sınır ve Amerikan geleneklerine göre araştırmacı ruhlarının bir yansımasıydı. Bu nedenle Sovyetler karşısında çok fazla zaman ve imkan kaybetmek istemiyorlardı. Aynı zamanda Sovyetlerin R-7 füzesi, bir nükleer bombayı Amerika topraklarına kadar taşıyabilecek güce sahipti ve Amerikan hükümeti bu durumun sovyetlerde bir öncelik olarak konuşulduğuna dair istihbarat alıyordu.
1958 yılında roket mühendisi Wernher Von Braun’ın öncülüğünde Amerika kendi uydusu olan Explorer 1’i yörüngeye yerleştirmişti.
Aynı yıl, Başkan Eisenhower bir devlet ajansı olarak faaliyet gösterecek Uluslararası Havacılık ve Uzay Ajansını NASA’yı kurdu. 1959 yılına gelindiğinde Sovyet Uzay Programı yeni bir adım atarak Luna 2 isimli uzay sondasını aya doğru yolculuğa çıkarmış ve 1961 yılında Rus Kozmonot Yuri Gagarin Vostok-1 kapsülüyle dünya yörüngesine çıkan ilk insan olmuştur. Amerika tarafında, yörüngeye ilk astronotu göndermek, Merkür Projesi adıyla gerçekleştirilmiştir. NASA mühendisleri Vostok 1 aracından hem daha hafif hem de daha küçük boyutta bir kapsül geliştirdiler. Kapsülün testlerinde insanlar yerine şempanzeler kullanılmış ve son test uçuşunu Gagarin uzaya gönderilmeden önce yapmıştır. 5 Mayıs 1961 de Alan Shepard uzaya çıkan ilk amerikalı olmuş fakat yörüngedeki turunu tamamlayamadan atmosfere geri girmiştir. 1962 yılında astronot John Glenn yörüngedeki turu tamamlayabilmiştir. Sovyetlerin belirgin bir biçimde önde oluşu, yarışı, Amerikan Başkanı John F. Kennedy’nin halka seslenerek Apollo Programını açıklamasıyla daha da hızlandırmıştı. Apollo Programıyla ilk amerikalı astronotu Ay’a güvenli bir şekilde götürüp geri getirmeyi hedeflemişlerdi.
1961 ve 64 yılları arasında, NASA’nın bütçesi %500 oranında bir artış göstermiş, ay programında 34 bin NASA, 375 bin özel şirket çalışanı görev almıştır.
Şubat 1967’de Ay Programı 3 astronotun uçuş simulatöründe çıkan yangınla ölmesiyle önemli bir sekteye uğrasa da, 68 yılıyla birlikte Apollo 8 aracı, ayın yörüngesine tur atmak için yolculuğa çıkabilmiştir. Apollo 11 uzay aracı ayın yüzeyine inmek için gönderilmiş, Astronotlar Neil Armstrong, Buzz Aldrin ve Michael Collins 20 Temmuz günü başarılı bir şekilde görevlerini tamamlamış ve Armstrong ayın yüzeyine ayak basan ilk astronot olarak tarihe geçmiştir. Sputnik’in 1957 yılında gönderilmesinden, ayın yüzeyine yolculuğa kadar geçen süreci Amerika önde tamamlamıştır diyebiliriz. Sovyetler için aya yolculuk 4 başarısız fırlatmayla askıya alınmıştır. Uzay Yarışının sonlarında; 1975 yılında Apollo - Soyuz görevi, 3 astronotu uzaya göndermiş, amerikan yapımı apollo, rus yapımı soyuzla yörüngede kenetlenmiştir. Her iki aracın komutanları uzayda ilk kez el sıkışmışlardır. Bu sahne Amerikan ve Rus ilişkilerinin soğuk savaş sonrası gelişimini sembolize etmiştir. 2003 yılı itibariyle Çin, uzaya insan gönderen 3. ülke konumuna gelmiştir. Şubat 2019’da uzay araştırmalarında yeni bir kilometre taşına imza atarak ayın karanlık yüzü olarak tarif edilen daha önce keşfedilmemiş bölgeye bir ay aracı yerleştirmiştir. Chang - 4 sondasının inişi sonrasında Çin’in yeni bir yarış başlatmış olması ve hatta onu önde tamamlamak için üstün çaba gösteriyor olması bilim tarihine şimdiden geçmiştir.
Uzay hakkında ilginç bilgiler
Bu kısa video’yu izleyerek Uzay hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
Facebook ve Twitter adreslerimizden bizi takip etmeyi unutmayın.
Bu konu ile alakalı soru sormak için hemen tıkla