DNA'nın Alternatifi Var mı?
Kısa Bilgi
DNA’nın Alternatifi Var mı?
DNA ve RNA, yaşamın moleküler planlarıdır.Kalıtım olarak bilinen genetik bilgiyi kodlar ve aktarırlar ve evrim olarak bilinen sürece zamanla uyum sağlayabilirler.Kalıtım ve evrim olmadan yaşam var olamazdı.
Bilim adamları, bu önemli özelliklerin yalnızca DNA veya RNA aracılığıyla mı meydana gelebileceğini veya diğer moleküllerin aynı görevleri yerine getirip getiremeyeceğini merak ediyor.
İngiltere, Cambridge’deki MRC Moleküler Biyoloji Laboratuvarı’nda araştırmacılar, DNA ve RNA’yı XNA’lar - ksenonükleik asitler adı verilen altı alternatif genetik polimere dönüştürmek için kimyasal yöntemler geliştirdiler.Süreç, şeker omurgasını, deoksiribozu ve ribozu (DNA ve RNA’daki ‘d’ ve ‘r’) diğer moleküller ile değiştirir.Ortaya çıkan XNA çift sarmal, doğal genetik materyalden daha kararlıdır.XNA’lardan biri, anhidroheksitol nükleik asit veya HNA adı verilen bir molekül, yönlendirilmiş evrim geçirme yeteneğine bile sahiptir.Şimdiye kadar, yapay materyal bir temel olarak geleneksel DNA’yı kullanıyor, ancak bazı bilim adamları bir gün sentetik organizmaları sıfırdan yaparak evrimsel bir kısayol oluşturmayı umuyor.
Yapay XNA, milyarlarca yıl önce yaşamı yaratan orijinal moleküllere ışık tutarken tıp ve biyoteknoloji alanındaki araştırmaları yönlendirecek.Alternatif DNA, bilim adamlarının laboratuvarda yeni yaşam biçimleri oluşturmasını sağlayabilir.İnsan vücudu, yabancı XNA yapısını parçalayan enzimler oluşturmak için gelişmediğinden, tıp yararlı olabilir.En önemlisi, XNA, yaşamın iki temel öğesi olan kalıtım ve evrimin alternatif genetik materyal kullanılarak mümkün olduğunu ve yaşamın daha önce düşünüldüğü gibi RNA ve DNA’ya tamamen bağlı olmadığını kanıtlıyor.Bazı bilim adamları, dünya dışı yaşamda XNA’nın kanıtlarını bulabileceğimizi düşünüyor.Ancak, yakın zamanda XNA kullanarak araştırmacıların sentetik yaşam oluşturmasından endişeleniyorsanız, endişelenmeyin.Arizona Eyalet Üniversitesi’nde moleküler biyolog olan John Chaput, ‘Bu mümkün, ancak çok daha ileride’ diyor.
DNA’da bulduğumuz ve sarmal yapısından sorumlu olan dört baz adenin, sitozin, guanin ve timindir.Bu isimlerin türetilmesinin kaynağı nedir?
Bu günlerde, hemen hemen herkes DNA hakkında bir şeyler biliyor.Basın defalarca ‘yaşam şablonu’ terimini kullanıyor ve bu oldukça doğru çünkü DNA, hücrelerimizin hangi proteinleri yapacaklarını belirlemek için kullandığı bir bilgi kütüphanesi gibidir.
Proteinler vücudun önemli yapılarının yanı sıra hormonlar ve vücudun sayısız kimyasal reaksiyonunu yöneten enzimleri oluşturur.DNA, bir kolye üzerindeki boncuklar gibi birbirine dizilmiş nükleotid adı verilen parçalardan oluşan bir nükleik asittir.Bu nükleotidlerin her biri, genellikle bir baz olarak adlandırılan bir molekülü barındırır.Nükleik asit zinciri bu nedenle bazların belirli bir düzenlemesiyle karakterize edilir ve bazların dizisi genetik bilgiyi içerir.Adenin, sitozin, guanin ve timin olmak üzere dört baz vardır ve bunlar izole edildikleri kaynak için adlandırılır.
Ve bu isimlerin türetilmesi nedir? Adenin, ilk olarak pankreastan izole edildiği için Yunanca bezden gelir. Timin bezinde timin bulundu, sitozin hücrelerden izole edildi (‘sito’, hücreleri ifade eder) ve guanin, kuş guanosundan veya kuş dışkısından izole edildi.
Çift Helix’i kim keşfetti?
Bilim adamları James Watson ve Francis Crick, yapılarını öğrenmek için genleri inceledi.Genetik materyal DNA (deoksiribonükleik asit) karmaşık bir moleküldür ve hücreler çoğaldığında DNA’nın kendini nasıl kopyalayabildiğini anlamak zor olmuştu.Watson ve Crick, spiral şeklinde bükülmüş bir merdiven gibi şekillendirildiğini ve iki tarafın birbirinden ayrılması durumunda merdivenin ‘basamaklarının’ molekülün geri kalanını otomatik olarak yeniden üreteceğini keşfettiler.
Geleneksel DNA hakkında ilginç bilgiler
Bu kısa video’yu izleyerek geleneksel dna hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
Facebook ve Twitter adreslerimizden bizi takip etmeyi unutmayın.
Bu konu ile alakalı soru sormak için hemen tıkla