Milli komunizm nedir? İlk hangi ülkede ortaya çıkmıştır?

Milli komunizm hakkında detaylı bilgi edinin.

Milli komunizm nedir? İlk hangi ülkede ortaya çıkmıştır?

Milli komunizm nedir?

Turancılık ve Komünizmi günümüz bakışa açısıyla ele aldığımız zaman aralarında ortak hiçbir noktanın olmadığını düşünürüz. Hatta bu iki kavramın bırakın ortak noktasını bir birine karşı iki kavram olduğunu düşünenlerin sayısı azımsanmayacak kadar fazladır. Çünkü Türkiye’de Türkçü- Turancı taraftarları genellikle sağ tandanslı bir karaktere sahip olduğu için sosyalizm ve komünizmi milli duyguları tırpanlaan siyasi yaklaşımlar olarak görür. Hatta çoğuna göre komünizm bir yılan olup, görüldüğü yerde başı ezilmesi gereken bir harekettir. Fakat tarihin bir döneminde, komünizm ve Turancılık fikirlerini bir araya getirip ortak bir siyasi akım yaratmış bir önder çıkmıştır; Bu kişi milliyetçi, Turancı ya da biraz daha abartılı bir tanımla günümüz terminolojisi ile ifade edersek ülkücü komünist Mirsaid Sultan Galiyev’dir. Sultan Galiyev’in Milli Komünizm anlayışını ele almadan önce isterseniz onun siyaset anlayışını şekillendiren hayatına kısaca bir göz atalım. Galiyev, 13 Temmuz 1892 yılında Günümüzde özerk bir cumhuriyet olan Başkurdistan’da yoksul sayılabilecek tatar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Galiyev’in babası Mir Said Haydar Galiyev Rusça öğretmenliği yaparak 12 çocuğuna bakmaya çalışıyordu. İlk eğitimini babasından alan Sultan Galiyev daha sonra Tatar Pedagoji enstitüsünde eğitimine devam etmiş ve öğretmen olmuştur. Bir dönem Tatar köylerinde öğretmenlik yapmış daha sonra Ufa, Kazan ve Bakü’de gazetecilik yapmıştır. 1918 yılında Galiyev’in fikir babalığını yaptığı Müslüman Sosyalist Komünist partisi ve 50 bin kişilik Müslüman kızıl ordu örgütlenmesi kuruldu. 1919 yılında Stalin iyice güçlenen Müslüman Sosyalist Komünist partisinin lağvedilerek Bolşevik partisine katılmasını emretti. Bolşevik partisinin 8. Kongresinde Sultan Galiyev’in itirazlarına rağmen ulusal komünist örgütlenmelerin tümü lağvedilip tek bir büroya bağlandı. Zamanla Sultan Galiyev Bolşevik partisini açıktan eleştiren yazılar kaleme aldı ve giderek gözden düşmeye başladı. 1920 yılında sayısı 300 bine yaklaşan Müslüman kızıl ordu lağvedildi ve Galiyev’in Bakü’de kuruluşunu kendisinin yaptığı Doğu Halkları Kurultayına katılımı engellendi Galiyev, 1921 yılında Kırım’ın özerliğini ve Tataristan’ın resmi dilinin Tatarca olmasını kabul ettirdi. Galiyev, Lenin’in rahatsızlığından sonra yönetime oynayan Stalin’i her ortamda ağır bir şekilde eleştiriyordu. Stalin, Galiyev’in kendi otoritesi için büyük bir tehlike olarak gördüğü için Galiyev’i 4 mayıs 1923’te tutuklattı. 45 gün hücre cezası aldıktan sonra Rus gizli servisinin gözetiminde kalmak suretiyle salıverildi. Galiyev iş bulamıyor, hiçbir gazete ve dergi ona kapılarını açmıyordu üstelik arkasında hep sivil polisler vardı. 1928 den sonra tekrar tutuklanmış ve sonrasında hayatı sürgünlerle geçmiştir. gerçekte sonunun ne olduğu hep bir muamma olarak kalmıştır. Sultan Galiyev, Müslüman Türk devletlerindeki milli hareketlerin sosyalist bir ihtilal karakteri taşıdığını ileri sürmüştür. Ona göre dünya halkları sömüren ve sömürülen olarak ikiye ayrılır.

İlk hangi ülkede ortaya çıkmıştır?

Müslüman Türkler sömürülen halklar sınıfındadır. ve sömürüldüğü için de proleter bir halktır. Dolayısı ile Türk milletinin baş kaldırışı sosyalist bir ihtilalle olacaktır. Sultan Galiyev’in üç temel amacı vardı. Herhangi bir sosyalist sistem içerisinde Müslümanların ulusal kültürüne zarar vermeden korumak. Tatar-Başkurt Devleti ve Türkistan Cumhuriyetini kurduktan sonra bu devletleri Turan Federal Halklar Sosyalist Cumhuriyeti adı altında birleştirmek. Son olarak da Üçüncü dünyanın ezilen proleter halklarını da sosyalist ihtilal yapabilmeleri için organize etmek. Karl Marks Sosyalist devrimlerin, sanayisini tamamlamış ve işçi sınıfının mutlak sömürüldüğü batı toplumlarında gerçekleşeceğini ve daha sonra sosyalist ihtilallerin doğu toplumlarına yayılacağını öngörüyordu. Marksizmin bu bakış açısına göre doğu toplumları sanayisi daha oluşmamış ve dolayısı ile ezilen bir proleter tabaka oluşmamıştır. Doğu toplumlarını devrim tarihi için neredeyse tarih dışı olarak görüyordu. Galiyev’e göre batı insanının kendini kurtarıcı görme hastalığı Marksizme de bulaşmıştır. Böylesi bir batı kurtarıcılığı fikrini reddeder. O her türlü sömürüye milli duygularla karşı gelmiştir. Galiyev’in siyasi fikirlerin bahsederken kimi düşünür siyasi bir ekol olarak Galiyevizmden bahseder. Galiyevizm komünist devrimin şu yollardan geçerek gerçekleşeceğinden bahseder. İlk olarak dünyada bir sosyalist devrimin gerçekleşmesi gereklidir. Galiyev’e göre 1917 Rus devrimi birinci aşamanın gerçekleştiğini gösteriyordu. İkinci aşamada ulusların kendi kaderini tayin hakkına dayanarak bağımsızlıklarını ilan edip milli birliktelikler oluşturacaktır. Galiyev’e göre Türkleri Turan devleti altında toplamak ikinci aşamanın bir pratiği olacaktır. Üçüncü aşamada milli birlikteliklerini kurmuş özgür sosyalist devletler, emperyalist sömürge altındaki milletlerin bağımsız hale gelmesi için desteklenmelidir. Bir tarafta özgür sosyalist milli devletler, diğer tarafta kapitalist sömürüye dayalı devletler. Sonunda kutuplar arası nihai bir mücadele ile dünya devrimi ilan edilecektir. Galiyevizm kısacası sosyalist bir Turancılık hareketidir. Asya ve Avrupada bulunan tüm türk milletini sosyalist bir turan devleti altında birleştirmeyi arzulamıştır. Ona göre Marks geleceği dair öngörülerinde hatalıdır. galiyev

Milli komunizm detayları nelerdir?

Öncelikle Marks’ın dünya proleter diktatörlüğünün sonunda yerini komünizme bırakacağı düşüncesini hatalı olarak görüyordu. Çünkü ona göre böylesi bir proleter diktatörlükle kapitalist diktatörlük arasında fark yoktur. Çünkü her ikisi de emperyalizmin bir çeşididir. Hatta Galiyev, çeşitli konuşmalarında Sovyet sosyalizminin “Sovyet emperyalizmine” dönüştüğünü ve bunun da aslında sosyalizm maskesi altına girmiş bir Rus şovenizmi olduğunu ileri sürmüştür. Galiyev’in en büyük hedeflerinden biri sömürgeler enternasyonali kurmaktı. Bu enternasyonale sömürgeler altında yaşayan ezilen milletlerin temsilcileri katılacaktı. Daha sonra kurulacak Turan Federatif Sosyalist Cumhuriyeti bu enternasyonalin lideri olacaktı. Galiyevizm ve Marksizm arasında çeşitli farklılıklar vardır. Bunlardan biri dini kurum veya topyekûn dinin kendisine bakış tarzıdır. Marksizm için din bir sömürü aracıdır. Halkları otoriteye boyun eğdirmek için vardır. Galiyev kendisini ateist olarak tanımlamış olmasına rağmen dine karşı Marksist bakış açısından daha ılımlıdır. Galiyev İslam’ın diğer dinlere nazaran daha genç ve dinamik bir yapıya sahip olduğu için daha güçlü olduğunu ileri sürmüştür. Galiyev’e göre İslam ezilen milletlerin dinidir. İslamın sosyalizme oldukça yakın bir din olduğunu vurgulamıştır. Galiyevizm ve Stalinizm arasında da çeşitli farklılıklar vardır. Galiyevizm sosyalist bir Turancı hareket olup kendini Stalinizmin tam karşısında konumlanmıştır. Her iki siyasi akımda komünist devrime inanmıştır. Stalinizm merkeziyetçi ve bürokratik bir harekettir. Siyasi sapmalara karşı tahammülsüzdür. Oysa Galiyevizm ademi merkeziyetçidir. Stalinizm tek ülkede sosyalizm savunucusudur ve sosyalist devrimi batı devletlerine doğru yayma taraftarıdır. Galiyevizm ise Sömürgeler Enternasyonali ile komünizmi ezilen doğu milletlerine yaymaya çalışır. Böylelikle batının doğu üzerindeki emperyalist gücünün yıkılacağına inanır.

Galiyev hakkında ilginç bilgiler

Bu kısa video’yu izleyerek Galiyev hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.

Facebook ve Twitter adreslerimizden bizi takip etmeyi unutmayın.

Bu konu ile alakalı soru sormak için hemen tıkla

yorumlarınız Disqus tarafından saklanır.